Dünyada iki canlının bütünleşerek yaptığı ‘tek spor’ olma özelliğine sahip binicilik; bundan dolayı da ekstra bir iltifatı, ilgiyi hak ediyor bence. 10 yaşında panik atak tedavisi görürken tanıştığım ve bir daha asla vazgeçemediğim büyülü dünya olan biniciliğin çocuk gelişimine katkılarını 17 yıl sonra kategori kategori siz değerli Pony Türkiye ailesiyle incelemenin ve paylaşmanın büyük mutluluğunu duyuyorum.

 

Günümüz teknolojisinin etkisiyle neredeyse bütün çocuklar tablet, akıllı telefon, laptop, bilgisayar vb. elektronik cihazlara bağımlı hale geldiler. Hem teknolojinin etkisi hem kentlerde modernleşen hayat, çocukları doğadan uzaklaştırıyor ve hayvanlara olan bağlarını azaltıyor. İşte bu bağı yeniden güçlendirmek için, Türk kültüründeki yeri yüzyıllar öncesine dayanan yegane dostumuz olan atlar harika bir seçenek.

 

Eğer çocuğunuzda dikkat dağınıklığı, odaklanma sorunu, öz güven eksikliği, koordinasyon problemi, asosyallik, kamburlaşma, omuz düşüklüğü, irade problemi varsa; ya da daha şefkatli, iletişim gücü kuvvetli, doğayla iç içe olabilen, öz güvenli, güçlü çocuklar yetiştirmek istiyorsanız, siz de binicilik sporunu çocuklarınız için düşünmelisiniz.

 

Binicilik Çocukların Karakterini İnşa Ediyor

Bilim adamlarının at binme ile ilgili ve insan hayatı üzerinde bir çok araştırması vardır. Dışarıdan bir gözle; sıkı çalışma, iş etiği ve at ile kurulan bağlar, kişiye verdiği sorumlulukları ile güçlü bir karakterin inşasında yardımcı olur. Her çocuğun hayatında olması gereken sorumluluklar, erken yaşta at binme ile güçlü bir karakterin gelişmesine yardımcı olur.

 

Bilişsel Gelişim, Hafıza ,Öğrenme ve Problem çözme

Binicilik sporunda odaklanma, dikkat toplama çok önemlidir. Bundan dolayı; bu sporu yapan çocukların konsantrasyonları gelişiyor. Odaklanma yeteneği artıyor, dikkat dağınıklıkları azalıyor. Çocuk kısa sürede karar verip insiyatif kullanabilmeyi öğreniyor. Çocuğun  gelişen bu yetenekleri ders başarısını artırıyor, dikkat toplama süresini uzatıyor ,daha kolay, net, pratik kararlar vermesini sağlıyor.

 

Çocuğun okumaya başlamadan önce şekiller, boyutlar ve hatta renkler arasındaki farklılıkları tanıması açısından uygulanan oyunlar ve aktiviteler ile okuma gelişimine katkıda bulunuyor. Parkurda oluşturulacak işaretler sayesinde harfler öğrenilebiliyor. Çıkış, tehlike, dur işaretleri içeren oyunlar vb. okumak dahil önemli hayat becerilerinin öğretilmesinde yardımcı oluyor. Atın attığı adımlar, parkurda bulunan nesneler ve hatta atın kulakları ve bacakları sayılarak sayma becerisi bile öğretilebiliyor. Oyunlar vasıtası ile toplama ve çıkarma işlemleri rahatça öğretilebiliyor.

 

Sosyal-Duygusal Gelişim ve Empati Yeteneği

Atlar oldukça hassas, duygusal hayvanlardır. Bundan dolayı da üzerine binen kişinin kendini sahiplenmesini, onunla bütünleşmesini, bağ kurmasını isterler. Çocuğun bu derinliği kazanabilmesi zaman alsa da; bu ruh hali onu sosyal ilişkilerinde de hassaslaştırıp olgunlaştırıyor. Çocuğu daha duyarlı, hissedebilen biri haline getiriyor ; merhamet, şefkat duygusunu artırıyor, bencilliğini azaltıyor. Kendinden çok daha büyük bir canlıyı kontrol etmeyi başaran çocukların öz güveni artıyor ve liderlik vasıfları gelişiyor.   

 

İyi bir binici olmak için, her gün bindiğiniz hayvanın davranışları ve duyguları hakkında da fikir sahibi olmanız gerekiyor. Sabır, tevazu ve sempati tüm paketin içindedir. Bu duygular sizi sadece iyi bir at binicisi yapmıyor, aynı zamanda iyi bir insan olmanızı da sağlıyor.

 

Esnekliği arttırır , vücut dengesinin ve büyük küçük kasların gelişmesini sağlar

Atın üzerinde oturmak, kalça addüktör kaslarının ciddi anlamda gerilmesine sebep olur. Dar bir attan daha geniş bir ata kadar uzanan bu pozisyonlama hippoterapi adı altında cerebral palsi vb. gibi nörolojik hastalıkları olup addüktör spastisitesi olan çocuklarda tedavi olarak uygulanır. Aynı zamanda kasların gevşemesi için atın sıcaklığından da yararlanılır. Çünkü atın sıcaklığı ile kaslar nötralize olup gevşer. At üzerindeyken vücudumuzun kontrolü için karın ve sırt kaslarımız esner. Dizgin tutmak bile kol kaslarını esnetir ve çalıştırır.

 

At hareket halindeyken binici bozulan. dengesini sürekli olarak düzeltme eğilimine girer ve bu da kasların senkronize olarak kasılıp gevşemesini gerektirir. Böylece hem derin grup kaslar hem yüzeysel kaslar uyarılır ve geliştirilir. Atın üç boyutlu ritmik hareketi insan yürüyüşünün birebir aynısıdır. Dünyada başka örneği yoktur. Binici bu yürüme hareketi ile bacak ve gövde kaslarına ritmik hareketler öğretir. Farklı pozisyonlama farklı kas grupları çalıştırır.

 

Koordinasyon, refleks ve motor sinir sistemini destekler; eklem hareket açıklığını arttırır.

At binmek ciddi koordinasyon gerektirir. Çünkü at, her komuta anında cevap verdiğinden binici komutu ile hareketlerini iyi ayarlamak zorundadır. Atı yönetirken ise, örnek hareketlerin tekrarlanması refleksleri hızlandırır ve motor sinir sisteminin planlanmasına yardımcı olur.Binicilik sporu haricinde ata sarılma, atı tımar etme, ata inip binme gibi rutin hareketlerle bile eklemin hareket açıklığı artar. Kan dolaşımını arttırır, solunumu düzenler.

Duyusal bütünleşmeyi destekler.

 

Ata dokunmak, dokunma duyularını canlandırır. Atın hareketi, yönünü ve hızını değiştirmesi ile vestibüler sistem de uyarılır. Bir ahır ve çiftlik ortamındaki çeşitli kokular da koku alma sistemini uyarır. Atı kontrol etmek İçin göz kullanılır. Bir çiftlikteki çeşitli sesler de İşitme sisteminin uyarılmasına neden olur. Bu duyuların tümü birden birlikte çalışır ve ata binme hareketinde entegre olur.

 

Atlar kararlılığı ve pes etmemeyi öğretir.

Her sporun kendi içinde öğrenme basamakları vardır. Minik biniciler için bu basamaklar biraz daha zorlu olabiliyor.Öğrenme zamanları sadece atletizm ve çeviklik dışında, duygu ve zamanlama gerektiriyor. Eğer zamanlamanızı doğru ayarlayamazsanız, küçük ponyler size zorlu dersler öğretiyor.Antrenörlerimizin düşen binicilerimizi tekrar ata bindirmesi,  ve "atın üzerine dön" metaforu bu bağlamda kararlılığı ve pes etmemeyi destekliyor.

 

Görüldüğü gibi atların sayamayacağımız kadar faydası vardır. Bu yüzden çocuklarımızı modern dünyanın yaşantısından bir nebze de olsa uzaklaştırıp atların büyülü dünyasına bırakalım. Bırakalım ki onlarla birlikte doludizgin özgürlüğe ve sağlığa doğru koşsunlar.